Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, "Öğretmenlerimize sorduk, ´Eğik yazıdan memnun musunuz?´ diye. ´Ben memnunum.´ diyeni görmedim. Öğrenciye bunu kim öğretecek? Öğretmen öğretecek, öğretmen öğrettiği şeyden memnun değil, şikayetçi. Nasıl mesafe alınsın? Öğrencilere soruyoruz, istemiyorlar, işkence gibi görenler var." dedi.
Yılmaz, Esenler Belediyesi Kültür Merkezinde düzenlenen toplantıda, okul aile birliği temsilcileriyle bir araya geldi.
Hükümetin öncelikli konusunun eğitim olduğunu, bütçenin yüzde 20´sinin eğitime ayrıldığını anlatan Yılmaz, öğrencilere daha kaliteli eğitim vermek için çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.
Türkiye´de 2002´de 36 olan derslik başına düşen öğrenci sayısının 26´ya düşürüldüğünü anımsatan Yılmaz, İstanbul Haydarpaşa Lisesinde 70 kişilik sınıflarda okuduğunu aktardı.
İsmet Yılmaz, 270 binin üzerinde derslik yaptıklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Teneffüsler çok kısa, bazen olmuyor. Sıkıntılı bir şey. Adeta koşturuyorlar. Böyle eğitim olur mu? Öğrenciler ise ´Gece karanlıkta eve geldiğimiz oluyor.´ diyor. Evlatlarımızı yarış atı olmaktan çıkarmamız gerekiyor. Sağlam, huzurlu ve esenlikle eğitim alabileceği bir ortamı oluşturmamız lazım. Kaliteli eğitim vermek için ikili eğitimi kaldıracağız. Bunun için 77 bin derslik yapılması lazım. 77 bin dersliğin yaklaşık 55 bini ise göç almış 15 büyük ilden. Geçen hafta Sinop´taydım. İkili eğitimi geçtiğimiz mart ayı itibarıyla kaldırdık. Bazı illerimizde ikili eğitim yok. Bazı illerimizde ise Başbakan´ın bu talimatından sonra valilerimiz ve kaymakamlarımız çalışıyorlar. 2019 yılı sonuna kadar inşallah ikili eğitimi kaldıracağız."
Öğretmen başına düşen öğrenci sayısının azaltılması gerektiğine işaret eden Yılmaz, 560 binden fazla öğretmen aldıklarını ve geçen yıl 50 bin öğretmenin eğitim ailesiyle buluştuğunu belirtti. Yılmaz, bu yıl içinde 20 bin öğretmen daha alınacağını ifade ederek, 2 yıl içerisinde 80 bine yakın öğretmen adayının da milli eğitim ailesiyle bütünleşeceğini kaydetti.
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, toplantıda okul aile temsilcilerinin, okullarda el yazısının kaldırılmasına ilişkin sorusu üzerine şunları söyledi:
"Eğik yazıya geçersek evlatlarımız daha iyi düşünür, daha güzel yazar... Güzel yazı kişinin karakterini gösterir, kişi üzerinde ayrı bir pozitif imaj bırakır. İyi bir şey güzel yazmak. Herkes hat yazamaz ama güzel hat yazıları var. 2005 yılında başladık, bu geçen süre içerisinde öğretmenlerimize sorduk, ´Eğik yazıdan memnun musunuz?´ diye. ´Ben memnunum.´ diyeni görmedim. Öğrenciye bunu kim öğretecek? Öğretmen öğretecek, öğretmen öğrettiği şeyden memnun değil, şikayetçi. Nasıl mesafe alınsın? Öğrencilere soruyoruz, istemiyorlar, işkence gibi görenler var. Ama bir hususu daha yapmışız. Bu eğitim öğretim yılının başında, öğrencilere eğitim öğretimden beklentilerini sormuşuz. Her 100 öğrenciden 70´i beklentilerini yazarken dik yazı kullanmış. Ama sorduğumuz öğrenciler 2005 yılında bizim eğitimimizden geçmiş. Önünüze gelen ürüne bakıyorsunuz ki öğrettiğinizle önünüze gelen aynı değil. Anladık ki suyu tersine akıtabilmek doğru değil. Dünyada da böyle. Şimdi diyoruz ki 1. ve 2. sınıftan kaldırdık, 3. ve 4.sınıfta Türkçenin içerisine 2 saat olarak bunu vereceğiz, bir güzellik, bir farklılık olarak. Biz burada da bir demokratikleşmeyi sağladık. Bu yapılanın doğru olduğunu düşünüyorum."
Bakan Yılmaz, okullardaki temizlik konusunun sorulması üzerine, "Okulların ihtiyacı olan güvenlik veya temizlik personelinin, toplum yararına çalışma kapsamında karşılanması için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımıza konuyu ilettik. Eylülden itibaren bize kontenjan verecekler. Bakan Bey´e ´İnşallah o kontenjanı alırsak, burada da mesafe alarak bu ihtiyacımızı gidermiş oluruz.´ diye ilettim. Eylül ayından itibaren verecek." diye konuştu.
Kaynak: TRT Haber
